Sayfalar

Manşet

ÜNLÜ MATEMATİKÇİLER BAŞLIK BAŞLIK BAŞLIK BAŞLIK

24 Ekim 2009 Cumartesi

Universite öğrenimim dolayısıyla Ankara ya 2004 yılında geldim. Ve ilk öğrendiğim; bu şehirde yaşamak zor ama güzel...

Ben de herkes gibi denizin olmadığı yerde yasamanin, iklimsel olarak, zor olduğunu düşünenlerdenim.Ama Ankara soğuktan tüm vücudumu tir tir titretsede içimi de bi o kadar ısıtan bir şehir. Üç kelimeyle anlatmak istersem: Memur, öğrenci, bürokrasi :) Soğuk ve kar ile birlikte işlerini yürütüp evlerini geçindirmeye çalışanların şehri... Herkes kendi işiyle uğraşıyor.

Bence Ankara en çok sonbaharda ve kışın güzel... Sonbaharda yapraklar dökülürken Çankayanın o dar ve sakin sokaklarında sevgilinizle ya da eşinizle el ele dolaşmak müthiş huzur verici bir şey... Öğrenciler içinse bu daha keyifli hallere gelebiliyor. soğuk bir kış günü dışarı çıktığınızda arkadaşlarınız sıcak bir kafede sizi beklerken, siz yerdeki buzlara basıp düşmemeye gayret göstererek sizi bekleyen arkadaşlarınızın yanına gitmeye çalışıyorsunuz. Kafenin kapısına gelince donmaktan ölmek üzereyken kapıdan içeri girdiğinizde kafenin ve arkadaşlarınızın sıcaklığıyla hemen ısınıyorsunuz. Bu benim için çok degerli bir güzellik... Tabiki bu anlattıklarım herkes tarafından beğenilecek şeyler değil ama ankarada yaşıyorsanız bu keyifleri tatmayı deneyin. :)

Ankara nın İstanbul ve İzmir e göre tek eksiği denizinin olmamasıdır bence. İstanbul kültürel olarak rüya bir şehir ve İzmir de çok güzel bir şehir. Ankara ise anadolumuzun karasalını daha çok andırıyor. Tadını almasını bilene Tüm Türkiye tam anlamıyla yaşanacak yer..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder